Yaygın Anksiyete Bozukluğu
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Zaman zaman hepimiz gelecekte olabilecek olaylara karşı endişe duyabiliriz. Aslında bu endişe sağlıklı olandır. Bir miktar kaygı ve endişe durumu bizi muhtemel tehlikelere karşı önlem almaya ve plan program yapmaya teşvik eder. Aslında kaygı, bir ölçüde bizim günlük sorunlarla baş edebilmemiz için hazırlıklı olmamızı, bir tehlike durumunda da hızlı karar verip kurtulmamızı sağlar. Normalde bu tür kaygı hafiftir ve baş edilebilir düzeydedir. Yaygın anksiyete bozukluğunda ise; kişinin sağlık, iş, aile ve finansal durum gibi birçok farklı alanda sürekli ve gündelik hayatı sekteye uğratacak şekilde endişelendiği ve kaygı duyduğu psikiyatrik bir hastalıktır. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler, birçok durum ile ilgili aşırı, kontrol etmesi zor ve uzun süreli endişe duyarlar. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler, sürekli diken üstünde gibi gergin olurlar. Yanı sıra kaslarda gerilme, kontrol edilemeyen bir huzursuzluk ve tedirginlik yaşarlar. Bu kaygılar hemen hemen her gün kendini gösterir. Yaygın anksiyete bozukluğunda rol oynayan bir diğer etmende belirsizliğe tahammülsüzlüktür. Yaygın kaygı bozukluğu adım adım ilerlemekte ve genellikle kronik bir sorun haline gelmektedir. (Bjornsson ve ark.,2014).
YAYGIN ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Altı aylık bir dönemde çoğu gün belirli olay ve aktivitelerle ilgili endişeli ve korkulu geçmiştir.
Kişi, olaylarla ilgili kuruntularını kontrol etmekte zorlanır ve huzursuzluk, çabuk yorulma odaklanmada zorluk, çabuk öfkelenme, kaslarda gerginlik gibi belirtiler gösterir.
Bu psikolojik rahatsızlıkla ilgili korkular, yoğun strese ve günlük işlevsellikte bozulmalara yol açar.
Bu belirtiler başka bir psikolojik rahatsızlık ile daha iyi açıklanamaz.
(Bu belirtiler yaygın kaygı bozukluğu için DSM-5 tanı kriterlerinden alınmıştır.)
Belirsizliğe karşı düşük tahammül olması veya belirsizlik ile baş etmede güçlük yaşanması.
Kararsızlık ve yanlış karar verme korkusu.
Konsantrasyon güçlüğü bir türlü odaklanamama hissi.
Uykuya dalmakta ve uyumakta güçlük yaşama.
Olası en kötü senaryoların tamamı için planlar ve çözümler düşünmekte belirtiler arasında yer alır.
Bir de fiziksel olarak hissettiğimiz belirtilerimiz vardır bunlar;
Bitkinlik, gerginlik/huzursuzluk, terleme, kas ağrıları, titreme, baş ağrıları, nefes alıp vermekte güçlük, mide bulantısı ve sindirim sorunları fiziksel olarak hissettiğimiz belirtiler arasında yer almaktadır. Peki anksiyete bozukluğu tedavi edilmezse ne olur? Zaman zaman oluşan kaygı normal olarak kabul edilse de yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilmezse semptomlarınız günlük hayatı etkileyecek noktaya gelebilir ve stres seviyenizi artırabilir. Bu durumda, günlük hayatınızda gerçekleştirmek istediğiniz eylemleri daha zor hale getirebilir. Belirsizliğe tahammülün azalması ve uyum sağlama güçlüğü yaşayabilirsiniz. Örneğin, iş yerinizdeki bir kriz sizi ‘kovulacak mıyım?’ endişesine düşmenize sebep olabilir. Gelişimin kısıtlanması, kaygı seviyesi yüksek olan biri, en kötü senaryoyu düşünme sebebiyle harekete geçmekte güçlük yaşayabilir. Stres hormonlarımızın sürekli olarak salgılanmasına sebep olarak kalp ve damar rahatsızlıkları ve stres kaynaklı ülser gibi fiziksel sorunlara da yol açabilir.
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU NASIL YENİLİR?
Yaygın Anksiyete Bozukluğu seviyesine göre bireysel olarak yapacağınız şeyler olabilir. Fakat günlük yaşantınız sekteye uğramaya başladıysa profesyonel bir desteğe başvurmanızda fayda var. İlk yapılması gereken bir psikiyatri uzmanına başvurmaktır. İlk başvuruda kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirmenin yanı sıra, bu belirtilerin herhangi bir fiziksel hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için bazı incelemeler yapılacaktır. Psikoterapi veya ilaç tedavileri uygulanabilir. Bu yöntemlerden biri veya ikisinin birlikte yürütülmesine doktorunuz ile karar vermelisiniz. Herkesin tedavisi ve süreci kendisine özeldir. Psikoterapi sürecinde bilişsel davranışçı terapi yaygın kaygı sorunu olan kişilerde düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeyi hedefler. Kabul ve kararlılık terapisi yaygın kaygı ile çalışırken bilinçli farkındalık (mindfulness) ve hedef koyma teknikleri geliştirilir. Bu sayede kişinin olumsuz duyguları ile daha iyi baş etmesini sağlayarak huzursuzluk ve kaygı seviyesinin düşürülmesi hedeflenir. Bireysel olarak yabilecekleriniz, dengeli beslenmek, sizi zorlamayacak ölçüde egzersizleri hayatına dahil edebilirsiniz. Alkol, kafein, uyuşturucu kaygı ile baş etmede sağlık bir yoldur. Uzun vadede bu maddeler size daha çok zarar verir. Zaman yönetimini yapıp organize olmak adına her şeyi olmasa da günlük hayatınızda aciliyeti olan konuları planlayabilirsiniz. Yoga ve meditasyon yapmak hem anda kalmanızı hem de nefes kontrolü yaparak sakinleşmenizi sağlayacaktır. Düşüncelerin sizi esir aldığını düşünüyorsanız yani düşünmekten uyuyamadığınız zamanlarda aklınızdan geçenleri bir deftere yazabilirsiniz. Bu sayede daha sakin bir şekilde uykuya geçebilirsiniz. Kaygı seviyeniz iş hayatınızı, okulunuzu, ilişkileriniz etkileyecek boyuttaysa mutlaka profesyonel bir destek almalısınız.